28 Şubat 2013 Perşembe

Disk dünya, meslekler


Alchemist: Discwold kimyagerleri kesinlikle büyücü değillerdir. Aslında büyüyle uzaktan yakından alakaları bile yoktur sadece çok çalışmanın, antik bilimleri özümsemenin sonucu olarak görürler yaptıklarını. Yalnız çalışırlar çünkü o kadar garip otun, her an için patlama ihtimalleri olan renkli sıvının arasında kimse bulunmak istemez. Dolayısıyla sosyal yönleri çok zayıftır, pek de ilişki kurmaya ihtiyaçları yoktur. Zaten ortalama bir kimyager yaptığı başarısız denemelerin izlerini bedenlerinin birçok yerlerinde taşımaktadır. Herhangi bir yanık, asla geçmeyen yara izi olmayana beceriksiz derler bu dünyada.
Avantajlar: her şeyin ötesinde 5 duyuları çok gelişmiştir, özellikle tadına bakarak bir sıvının asit olup olmadığını anlayabilirler, aslında bunu koklayarak da yapabilirler, en iyisi bunu onlara hatırlatmayalım. İlginç biçimde çeviktirler, istemsiz de olsa dövüş konunda yeteneklidirler, özellikle refleksleri çok kuvvetlidir ama kaçma konusunda. ve uykuya pek de bir ihtiyaçları yoktur. bazen uyumazlar bile.
Dezavantajlar: yukarıda bir yerlerde bahsettiğimiz gibi deneylerde başarısızlığa uğramaları sebebiyle fiziksel, ruhsal hasarların oluşması oldukça muhtemeldir. Ayrıca fazla meraklı olmaları, aşırı güvenleri ve deneyleri sonucunda oluşan itibar kayıpları oldukça tehlikelidir.
Yetenekler: bir kere bu adamlar –ırkçılık yerde vardır- kimya bilmek zorundadır, bilimden de anladıkları durumlar tercih sebebidir. İş başvurularında birden çok bilimden anlamaları durumunda onlar için oldukça güzel olur. Yıkım, kazalarla da olsa onların en iyi yeteneklerindendir ve her durum için ilk yardım bilgileri gelişmiştir. Genellikle anatomi üzerine çalışırlar, bazıları kafa bilimi üzerine de çalışabilir.

Assassin: Bu beyler ve bayanlar, bilindiği gibi başkalarının canlarını alan insafsız caniler değildir. Üzgünüz ama disk dünyanın katilleri bildiğiniz gibi değiller. Uzun felsefik bir eğitimden geçerler, Guild okulunda öğrencileri, centilmenlik, nezaket kuralları ve en önemlisi insan hayatının önemi anlatılır.Bu sebepledir ki çok fazla öğrencileri yoktur, işi kabul etme aşamasında doğrularına göre karar verirler. ve asla bir cesedi olay yerinde bırakmazlar. birçok silahta deneyimlidirler. Ayrıca en ünlü katil 13ten daha fazla bir rakama ulaşamamıştır.
Önemli olan kendini iyi pazarlayabilmekten geçer, daha doğrusu bütün bu centilmenlik oyunlarının sebebi fiyatın yükselmesidir. Bütün öğrencilerin mezun olamadığını eklemek gerekir sanırım. Onlara ne olduğunu kimse bilmez ama benden bir ipucu, elinde bir hançerle arkasındaki korumalardan kaçan birisini görürseniz onlardan birisiyle karşılaşmış olabilirsiniz.

Belirli bir süreden sonra bütün işleri bir kenara bırakıp evinin erkeği, kadını olma yolunu seçenlerin sayısı hiç de azımsanamayacak seviyededir. Bazı özel yerlerde danışman olarak görev alabilir, bu sayede 5 katlı bir evde yaşıyor olabilirler.
Avantajlar: Centilmen oluşlarından dolayı toplumda saygın konumları vardır. Ayrıca birçok sosyal ve savaşa dair avantajlara sahiptirler. Guildin eğitim süreci onlara detaylara özen göstermeyi öğretmiştir, ancak bazen o derecede detaycıdırlar ki herkesi bezdirebilirler.
Dezavantajlar: Guildin “onur yeminine” bağlı kalmak durumundadırlar, eğer kötü tanınmayı, bütün katiller loncasını düşman olarak karşısına almayı –insanı canından bezdirirler- göze alabilirlerse bağlı kalmaya bilirler. Sonuçta demokratik bir loncadır.
Yetenekler: Silahlarda, zehirlerde deneyimlidirler. sosyal yetenekleri de vardır, dans bilirler, flört aşamalarının hamlelerini ezbere bilirler, Birçok dil bilirler, fiziksel olarak da iyidirler, akrobat bile olabilirlermiş hani.

Bandit: Otoyol hırsızları diskte giderek yaygınlaşıyor. Ancak bu insanların bunu umursadığı anlamına gelemiyor pek. Aslında dürüst çalışıp, onuruyla para kazanmak yerine tembelliğin yasalarca özendirildiği disk dünyasında bir gurup otoyol çetesi nadiren yolcuları soyar. Ancak önemli olan soyulanın kimliğidir, eğer ünlü birinin başına bir şeyler gelirse her şey değişebilir. Yan gelip yatma konusunda deneyimli olan şehir koruyucuları devreye girebilir. Özellikle çeteler ünlü olmayan birisini yaralarsalar hiçbir şey olmaz.

Barbar: O eski kahraman barbarlar, günümüzde pek kalmadı onlardan. En son “Barbar Cohen” gelmişti, o bile eski şanını kazandıramadı. Nerde o sırtlarında kocaman kılıçlarla gezen, arkasında kadınlardan bir orduyu da beraberinde sürükleyen barbarlar. Hey gidi eski günler hey..
Bazı barbarlar kahraman doğar, bazıları sonradan kahraman olur. Yeni yetme kahraman adayları –ki gelecekleri bakışlarından anlaşılabilir- uzak diyarlarda özel eğitimlere maruz kalır. Birçokları için barbar doğanlar ile sonradan olanlar arasında farklar vardır ama gerçekte ikisi de tamamen aynıdır. Sadece kaderde kahraman olmak yazmıyorsa, yeni bir kitap alınmalıdır belki de kadere. Ne kadar da muhteşem bir macera olurdu, keşke o eski gücüme sahip olsam da gitsem uzaklara!

Barbar adamın –nadiren de olsa kadının- silahı hayatıdır, asla yanından ayırmaz. Nasıl ki başınızı bir yerde unutursanız, hayata devam şansınız kalmaz. O kocaman, devasa, muhteşem kılıçları olmadan barbarlarda devam edemez. Silahları vücutlarının bir parçası gibidir. Uyurken bile ayrılmazlar. ancak bazen bu büyük sorunlara yol açar. Bunun en büyük nedeni, barbarların cüsse itibariyle kocaman oluşu ve bu cüssenin altında ezilen kılıcın kınından çıkmasıdır. Sonrasını sizde tahmin edebilirsiniz zaten. Birçok barbar kendini yaralamıştır bu nedenle!
Avantajlar: herkesin bildiği geleneksel avantajları vardır, orta seviye bir zeka, yüksek kişilik, yıldırım hızında savaş refleksleri, yenilmeyen güçlü irade, bir de geleneksel rahat kostümleri vardır.
Dezavantajları: Bu arkadaşlar takıntılıdır, her yerde tehlike olduğunu düşünürler, birde artık pek bir kimsenin iplemediği Kahramanlar Loncası vardır, onunda kurallarına uymaya çabalarlar. İyileri koru, kötüleri kovala, terli terli su içme.. Hafif depresiflerdir, bazen şizofreni bile görülebilir. Burda kötülük var diye dolaşan yarı çıplak biri varsa, kahraman olmaya çabalayan barbardan ötede birisi değildir. Ayrıca ceplerinde ki paraların hesabını bilmediği için parasız kalmaya pek meyillidirler.
Yetenekler: yine bir çok silah yeteneği ama özellikle kocaman, devasa kılıçlar –hatunlar bayılır-  olmadan barbarlık olunmaz. Elbette kahramanlıklar yedi divanda anlatılmaya başlanınca barbara da barbar denir.

Dilenci: Her dünyadaki her şehrin en işlek sokaklarında olduğu gibi Diskdünya’da da dilencilere rastlamak olası mümkündür. Ankh-Morpork taki en eski loncalardan birisinin hırsızlar loncası olmasına rağmen, dilenciler politik konularda ön planda olmayı sevmezler. hadi gerçekçi olalım politika umurlarında bile değildir. Her zaman olduğu gibi oldukça güç ve hüzünlü, hatta acı dolu bir yaşamları vardır, -bir loncaları var ama-. Eğer patrik ile aralarını iyi tutarlarsa,  fazladan gelir elde edebilirler. Ancak bu oldukça zordur, eski günler işte.
Avantajlar: Bu adamlar sokaklarda, mikropların kucağında yatmalarına rağmen hasta olmazlar pek ama nedense hepsinin birkaç günlük ömürleri kalmıştır- veya öyle söylerler-. Duygu sömürüsü konusunda uzmandırlar, çok güzel hasta rolü yaparlar ve her zaman kısık, dokunsan ağlamaya hazır bir görünüşleri vardır, bakınca insanın içi bir garip olur, acımaya başlar. Eğer çok da zeki değilse biraz para atıverir önüne. Eğer günün hasılatı iyiyse, ertesi sabah dilenci kendini bankada alır.
Dezavantajlar: Elbette bu adamların çok fazla parası yoktur, nefesleri kokar. Paraları olsa dahi, harcamazlar ve işlerine devam ederler. Bazen gerçekten hasta olabilirler. Toplumdaki imajları oldukça kötüdür, zaten dış görünüşleri pek bir şeye benzemez.
Yetenekler: dilenmek elbette, bu işte çok iyidirler, otlakçılık, sokaklar hakkında iyi bilgi sahibidirler. Ayrıca kimin parasının olduğu veya kimin ağzının koktuğunu, koklamadan anlayabilirler, adamlar bu işte ustadır.

Soytarı: Birçok maceracıya soytarı, aptal gibi lakaplar takılırken, bunu gerçekten hak edenlerde vardır. Ankh-Morpork aptal loncasının aptalları; yüksek eğitim almış, bayat şakalarda uzman, yüzlerine aptalca şekiller çizme konusunda deneyimli ve elbette karşısındakini eski bir bisküvi gibi bayatlatıp, paramparça edebilecek canlılardır –yaşıyor olmaları gerekir-
Bazıları tiyatrolarda veya sirklerde çalışıyor olabilir, bazen mahkeme jürileri arasında gözükebilirler. Bunun nedeni, sıkıcı davalarda hakimler eğlendirmektir. Ayrıca paranoyak şizofren monarşi yönetimini savundukları ve bütün amaçlarının diskdünya’ya bu sistemi getirmek olduğu için, bazı anti-emperyalist! eylemlerde bulunabilirler. En son bundan yaklaşık, 76,345 disk yılı öncesinde, herkesin kafasına yaş pasta fırlatmak eylemi yapmışlardır. Elbette bunu şaka sanıp, herkes gülmeye başlamıştı. Gerçekçi olalım, diskdünyada böyle bir sistem yoktur, kimsenin nasıl bir şey olduğuna dair fikirleri de yoktur. Elbette böyle bir sistem olsaydı, bunu soytarı başka kimse istemezdi sanırım.
Avantajlar: Espri konusunda çok iyidirler, bunu bir silah olarak kullanabilme yeteneğine de sahiptirler. Çok çeviktirler, tek ayağının üzerinde amuda kalkıp, dişleriyle 3 top çevirebilirler. Bazıları ünlü olabilir, patronları vardır ve onları korur.
Dezavantajlar: Birçok fobileri vardır, bazılarında palyaço fobisi oluşmuştur. Bu sebeptendir ki, soyunma odalarında ayna bulunmaz. Ayrıca içinden su fırlaması ihtimali yüzünden çiçeklerden korkabilirler. Ayrıca lonca lideri ve hocaları, sadisttir ve espriden kesinlikle anlamaz.
Yetenekler: hızlı konuşma, performans, psikoloji bilgisi, çeviklik, hançer ustalığı –bazıları halka da çevirebilir-, akrobasi önemli bişidir mesela.


Mühendis: Diskdünyada iki çeşit mühendis vardır, ilki yeri kazıp, bişiler inşa eder. Diğeri ise bişiler araştırır, bulur, icat eder vs. Madenlerde veya binalarda genellikle cüceler bulunur. Ancak keşif yapma sevdasına düşenler genellikle erkektir –eh baskın karakter olmak böyle bir şey- ve çoğunlukla “Hmmm..” derler.
Diskin en ünlü mühendisi Leonard of Quirmdir. En büyük buluşu

Kumarbaz: Bir yerlerde mutlaka birkaç kumarbaz olabilir, bunun üzerine bahse girebilirim. Denemeye varmısın? Alsında içinde kumarbaz olmayan bir dünya olmalı ama bunun için bahse girmem! ya sen?
Avantajları: Şans vazgeçilmezleridir. Ayrıca meydan okumaktan kokmamalıdırlar, garip bir cesaretleri vardır ama asla kaybedecekleri bir işe girmezler, eh bunu algılayabilmeleri bir avantajdır sanırım. Ayrıca hile yapma, haram yeme gibi konularda da yeteneklidirler, blof falan atarlar.
Dezavantajları: Kumar takıntısı karakterin mantığını veya yargılama güdüsü köreltebilir. “bahse var mısın?” ile başlayan pek bi cümle kurarlar. Kaybettikleri masalara pek geri dönmezler, bu da kötü bir başlangıç ve ihtimal azlığına sebep olur.
Yetenekler: Kumar ve gözden hızlı el çabukluğu olmazsa olmazlardandır. Ayrıca hızlı konuşarak rakibini afallatma, sokak bilgisi falan da önemlidir. ama en önemlisi karizma ve ündür.

Guard: elbette disktede korunmaya değer bir şeyler vardır, olması pekala muhtemeldir. Elbette yasalar da vardır ve bu yasaların koruyucusu askeri güçleri, ordu vs.. Polis veya guardlar bütün bu korumanın temel basamaklarını oluşturur. Genellikle güzel giyimlidirler, üniformaları vardır –elbette hatunlar hasta olur- . Fazlasıyla masum bir dünyada ünlerini korumaları gerekir aslında.
Bazılarının pek yaygın olmasa da atları, eşekleri vardır –pahalı kardeşim, isteyen varsa gidip bulur, her şey de devletten beklenmez ki!- Ancak bu adamlar hayvancıklarını fazlasıyla sevdikleri için onlardan ayrılmayı pek istemezler. Mesela eşekleri yanlarındayken, bir bodrum katında ördeklerin baskını varsa oraya uğramazlar –o bodrumun halini bir de siz düşünün-.
Anhk-Morpork’un koruması, denetlenmesi oldukça komplike ve oldukça sıkıcı bir iştir, özellikle polis gücü için. Düşünsenize kocaman bir şehir var o şehirde barışın korunması olsun, insanlara gitmek istemedikleri yerlere gitmelerine izin vermemek, itiraz edenleri köşe bucak kovalamak, cinayetlerle uğraş, sonra hep aynı kıyafetler, zor iş hepsi. Her şeyin ötesinde para yetmiyor kardeşim, onlar olmasa bu şehir yıkılır! ama yine de pek bir şey kazanamıyorlar.
Hele bir de ordu varki, her şey yazılıdır, düzenlidir. Hatta bir pantolondaki ütü izi ölçüleri bile belirlenmiştir, en aykırı guard 2 santimlik bi farklılık yaratmış ve cezasını ödemiştir. 3 aşamalı tuvalet kullanma talimatlarını okumadan sakın, bir şeyler yapmaya kalkışmayın.
Paralı asker falan olabilirler, kısıtlamaları yoktur. İki taraflı oynamazlar ama :D delikanlı kardeşlerimizdir.
Avantajlar: Askeri rütbeleri vardır, eğer rütbe yüksekse “höt” deyince herkes “höt” olur. Tehlikeyi sezerler, her zaman hazır oldadırlar ve adamlar başkalarının görmediği zamanlarda lakaytlığı tavana vursa da birileri görürken ciddiler. Patronları oldukça yardımcı olurlar, hem döver, hem severler.
Dezavantajlar: Görev elbette bu karakterin temel özelliğidir, adamlar her şeyiyle görevlerine bağlıdırlar –olmaları gerekir ama dünyanın çivisi çıkmış be-. Dürüstürler ancak bu bazen onlara zarar verir. Zavallılar işte, yalan söylemeyi beceremezler çoğunlukla, yüzleri kızarır. Sonra etrafındakiler “ahanda yalan söylüyooo” derler.
Yetenekler: Bir veya iki silahta uzmandırlar. Konserve kutusu olabilme yeteneğine sahiptirler. Ayrıca liderlik, yalanları sezme –adamlar yalan söyleyemeyince, söyleyeni fark edebiliyorlarmış, pek inandırıcı gelmedi ama bırakalım öyle sanmaya devam etsinler-. Sokak bilgisi, ileri görüş, alan bilgisi gibi yeteneklere de sahip olmaları gerekmektedir.

Asi/ gerilla/ isyankar pandomimci: Her ne kadar çok masum bir meslek gibi görünse de, her şey patriğin tiyatroyu ve pandomimi yasaklamadan önceydi. Bir gurup mesleğini bir kenera bırakıp, çiftçilik falan yapsada, bir gurup romantik bir isyanın eşiğine gelmişti.
Birçok asi günlük işlerini yaptıktan sonra saatlerce süren bir gelecek planı yapmaya koyulur. Daha bir devrim planı yapma aşamasına gelmemişlerdir ancak, pandomim onların aşkıdır, hayatıdır ve o olmadan yaşayamazlar, bu yüzden pandomimin korunması, yaşatılması gerekir.
En derin direniş hareteki, yer altı tiyatrosudur ve buda biraz umutsuz bir hareketten öteye geçemez. Yasalara, kurallara karşı yapılan bu amansız mücadele de nedense hep yanlış anlaşılmıştır. Tekrardan gerçeğe dönecek olursak, bu adamlar konuşmaz! Ve diskte sesi gür olanların dediği olur, her şey bununla ilgilidir. Birde bu adamların –ve kadınların- davranışlarının başka dünyalarda vampir rolü yapanlarla benzer olduğu da eklenirse, biraz itici olurlar.
Avantajları: Çok gizli bir örgütleri vardır, tek beden, tek bilek şeklinde dolaşırlar. Ayrıca tehlikeleri anında sezerler, bu birçok kez hayatlarını kurtarmışlardır.
Dezavantajları: yukarıda anlatılanların hepsi sır ve bu akım ölümün kendisi tarafından yönlendirilmektedir. Ölüm’ün amacımın sıkıcı diske biraz eğlence katmak olduğunu düşünmekteyim ancak gerçeği kim bilebilir ki. Bazen patrik bu adamları içeri attırır, -yanlarına da eşlik etmesi için birkaç akrep verir, maksat onları yalnız bırakmamaktır-  bu nedenle saklanmaları gerekir.
Yetenekler: günlük işlerinin yanı sıra, hayatta kalma, sıyrılma, çok hızlı koşabilme, mimik, performans gibi yeteneklerde gereklidir.

Rahip: Diskdünya’da tanrılar vardır, onlara inanlar da bulunur elbette. Rahiplerin görevi de inanan sayısını arttırmaktır, zor bir uğraştır bu, insanların sorunları dinle, onlara bidünya laf söyle.. zor iştir.
Bazıları büyülerini göstererek insanları etkilemeye çabalar, bazen de tanrılar işe el atar, rahipler beceriksiz olur zaman zaman. Günlerden bir gün rahibimizle bir ateist arkadaşımız tartışmaya girmişti, sonra bulutsuz bir günde ateist arkadaşımızın kafasına yıldırım düşmüştü. ya hava durumu yanılmıştı yada tanrılar bu işe doğrudan el atmıştı. Disk tanrıları biraz egoisttir, biraz da şizofren ama en önemlisi dengesizdir. Ne yapacakları pek de belli olmaz.
Çok maceracı değillerdir, genellikle bir yer seçip orda kalmayı tercih ederler. Bunun sebebi de bir yerde tanındıktan sonra hayatları biraz kolaylaşır. Politikayı daha iyi öğrenirler, insanları tanırlar, misyonerlik falan yaparlar.
Avantajlar: Dini araştırmalar yapar, bilgileri vardır, sonra çevreleri iyidir. “hödöhödö” adına seni kutsuyorum falan dediklerinde, insanların içi bir hoş olur, bi yakınlık hissederler. Edebi bilgileri iyidirler, karizmaları falan vardır. Büyüleri vardır, insanları etkilerler. Ancak gerçekten de tanrının desteğini taşıyanların sayıları oldukça azdır, tanrılar cimridir demiş miydim?
Dezavantajlar: Görev, misyon zorunluluktur rahipler için, uymak için çabalarlar. Bazı fanatiklerle tartışırlar, insanlar ebeleri hakkında yorum yapabilirler ama iş tanrılarına geldiğinde, aslan parçası kesilirler –dayak yerler çoğunlukla-. Büyücülerle araları pek iyi değildir. Ayrıca bazı tanrıların garip işaretleri vardır, garip huyları olur rahiplerin; mesela “aptalca el salla”, “gitar çal”, “her zaman iyi davran” ve çok daha fazlası mevcuttur.
Yetenekler: Psikoloji, teoloji, yönetim bilimleri, sosyoloji, performans, ritüel bilgileri, toplulukları sakinleştirmek, hizaya sokmak, beyin yıkamak, sonra tanrıların istediği özel yeteneklerde gereklidir; çiftçilik, savaş, aşk.
Doğa tanrısının müritleri ise şarkı söylerler, doğa anaya şiirler yazarlar, otları bilirler, acayip yemek yaparlar bu sayede.

Turistler: bu adamlar Diskdünya halkının belalarıdır gerçekten. Bilmem nerden gelirler ve ortalıkta dolaşıp başlarını ve etraflarındakilerin kellelerini belaya sokarlar. Ellerinde bir kitap vardır ve bu kitaba göre belirli yerlere giderler, garip aletleri vardır. İkiçiçek ilk turist olarak tarihe geçmiştir ve onun gelişinden sonra turist sayısında gözle görüşür bir artış gözükmüştür. Disk ekonomisi için büyük bir gelişmedir çünkü, TURİSTLERDE ÇOK PARA VARDIR!!!
Gerçekten de bu adamlar her şeyi satın alabilirler, tüccarlar bayılır, paralı askerler yanlarından ayrılmaz ama gariban turistlerimiz hiçbir şeyin farkında değildirler ve dünyaya Fransız bir şekilde dolaşıp, fotokraft makineleriyle fotokraft çekerler.
Avantajlar: Tek kelimeyle bu adamlar şanşlıdır, başka bir avantaja ihtiyaçları bile yoktur. Her zaman, bir şekilde kurtulurlar.
Dezavantajları: Bilinmeyen bir yere gitmek, orda garip bakışlara, yanınızdan ayrılmayan hırsızlara, suçlular vardır. Ayrıca fobiler, aptalca bir duruş, aşırı güven, boş bakışlar, hiçbir şeyin farkına varmamak gibi kötü özellikleri de bulunur.
Yetenekler: Diplomasi, şans, iletişim becerisi, hobileri, fotoğraf, belki günlük tutmak için edebiyat, yer bilgisine ihtiyaçları yoktur.

Büyücüler: Büyü diskin temelini oluşturur demiştik yukarılarda bir yerde, bu gerçektir de. Durum böyle olunca bir gurup erkek birey büyücü olma yolunu seçmiştir –çünkü büyü babadan oğla geçer, bu konu hakkında da bir şeyler söylemiş olmam gerekir-. Bu sebepledir ki büyü okulları vardır, en ünlüsü Görünmez Üniversitedir. Ufak bir hatırlatma, sadece dışarıdakiler için görünmezdir üniversite, içerdekiler duvarları görebilir mesela. Ayrıca posta yoluyla eğitimi hedef alan, gazetelerin arka sayfa reklamlarıyla kendilerini tanıtan ve aylık 29.99’a abonelik veren birkaç kurumda vardır.
Yasak sayı kadar büyü çeşidi vardır ve okulda sadece 7si öğretilir, yasak sayıdaki büyü akımını öğrenmek her büyücünün en büyük hayali ve kabusudur. Büyü diplomaları vardır. Ayrıca büyücüler genellikle, hatta kesinlikle Nerd olurlar çünkü adamların hayatı kitap okumak, garip malzemelerle deneyler yapmak, yarasa pisliği toplamak ile geçer, aşırı miyopturlar, dişi bireylerden korkarlar –eh farklılıkları var tabiî ki, çabuk aşık falan olurlar-
Sonra ukaladır bu herifler, rahiplerle takışırlar. “Benim büyüm senin büyünü…” geyikleri yaparlar.
Avantajlar: Büyüleri vardır, toplumda bir yerleri vardır, saygındırlar, büyü büyü içindir derler, bunun için çabalarlar.
Dezavantajlar: Meraklıdırlar, deneyimli büyücüler genellikle şişkodur. Hele üniversite hocaları kendilerine uçma büyüsü yapıp yürüyebilirler. Sigara ve kahve bağımlılıkları olabilir, birçok garip huyları da olabilir.
Yetenekler: Büyüleri, basit derecede kimya bilgisi, kitap okudukları için bilgileri de vardır, sosyal yetenekleri eksiktir ama alakasız konulardan eğlenebilir.

Disk dünya, Ankh-Morpork


Ankh-Morpork, disk dünyanın en büyük şehri. Burası hakkında bilmeniz gereken en önemli şey kokusudur. Birkez gelenin asla unutamadığı şehrin o muhteşem aromalı kokusu gerçekten insanın aklını başından alır. Kokuya alışmış olanlar ise şehir dışına çıktığında bir süre için delirme noktasına gelir. Bedenin temiz havaya alışması uzun bir zaman alır ve bu alışma süreci oldukça korkutucudur. İşe yaramayan, yarama ihtimali olmayan her şey üzerine araştırma yapılırken şehirde kanalizasyon denilen bir sistemin olmaması ironilerden bihaber yaşayan şehrin en büyük ironisidir. Uzun yıllar önce, başka bir şehirden gelen Ankh-Morpork'u ele geçirmek isteyen bir ordu, şehri çevreleyen nehri geçmeye çalışırken kaybolmuştur. Bu yüzdendir ki Ankh-Morpork Diskdünya'nın en güvenli şehridir! 

Şehrin ortasında görünmez bir büyücü kulesi vardır. Neden görünmez olduğu sorusunun cevabı bilinmemektedir ancak bu konuda da efsaneler vardır ki hiçbir efsane gerçeği yansıtmamaktadır. Ancak bir kızla konuşan genç bir büyücünün yapmaya çalıştığı kızları etkileyen koku büyüsünün büyü anaforuna katılıp orada başka büyülerle birleşip daha sonra kulenin üzerine yağan terbiyesiz bir yamur olup kuleyi görünmez yaptığı söylenmektedir. Elbette disk dünyada büyü konu olunca her ihtimali de değerlendirmek gerekmektedir. Böyle olmasaydı ateş topu büyüsünden kelebekler çıkmazdı. Bu arada büyücüler Nerd'dir, gözleri çalışmaktan bozulmuştur ve aşırı derecede miyopturlar. Ancak büyüleri oldukça güçlüdür.



Farklı bir sayı sistemleri vardır "1,2,3,4,5,6,7, yasak sayı,9" ve yasak gerçekten yasaklanmıştır. Ancak bu yasak uzun zaman önce gerçekleştiği için yasak sayının söylenmesi durumunda neler olacağını kimse bilmemektedir. Merak edilmeyen bir diğer konu da budur. Büyü Diskdünyanın her yerindedir, çeşitli büyü metaforları oluşur, büyü fırtınaları her yerdedir ve büyü kesinlikle dengesizdir. "Aynı kadınlar gibi" demişti görünmez büyü okulunun görünür olduğu dönemdeki baş büyücü ve bu yüzden büyü okuluna kız öğrenciler alınmaz. Büyü babadan, oğla geçer tabi bazı durumlarda yine kazalar olabilir. Elbette büyücülerin nerdliğinin kaynaklarından birisi de budur, çünkü etraflarında etkilemeye değen, karizma yapılmasını gerektiren kimse yoktur. Ve her zaman olduğu gibi cadılar çirkin değildir, bu sebepten büyücüler cadılardan hoşlanmazlar. Bir keresinde büyü okuluna kazara! Cadılar arasında pek de güzel olmayan -ama normalden çok çok daha güzel olan biri - bir cadı – gelmiş ve bütün görünmez büyü okulunu karıştırmıştı. Hatta o kadar karışmıştı ki okulun üzerine meteorlar düşmeye başlamış, yerden ölüler çıkmış ve dahası bunların hepsi bir büyücü sivilcelerini yok etmeye çalışırken olmuştu. 

Diskdünya

"Herhangi bir yerde,

 Düz yuvarlak bir dünya devasa bir kaplumbağanın sırtındaki dört filin üzerinde dönüyordu. Kaplumbağa ise evreni bir uçtan diğerine arşınlamakla meşguldü. Büyü burda çalışırdı yani genellikle çalışırıdı! Ancak olasılıklara bakıldığı zaman çalışmama ihtimali biraz daha fazlaydı. Yine olasılıkları incelediğimiz zaman istenmeyen bir biçimde çalışma olasılığı hepsinden daha fazlaydı. Nadiren de olsa görünmezlik büyüleri ateş topları yaratabiliyordu. Hatta bazı zamanlar tanrılar ve kahramanlara bile rastlanırdı.

 Ancak tanrıların neden böyle bir kurgu yaptığı her zaman en büyük sorulardan birisiydi. Ancak her zaman daha önemlileri de vardı. Mesela astrozooglar -isimler hiçbir zaman önemli olmamıştır- evren üzerine çeşitli araştırmalarda bulunurlardı.Dünyanın disk şeklinde olup 3 tane filin üzerinde durduğunuve fillerin de devasa bir kaplumbağanın üzerinde döndüğünü hesaba katınca zoolojinin bu bilime nereden geldiği kolayca anlaşılabilir. Tabu araştırmalar yaratılışa ve sona dair olurdu genellikle. Bir çok sıradan diskdünya sakinin umursamadığı bir konu, kaplumbağanın nereye gittiğiydi. Bazı teoriler kaplumbağanın bir cinsiyetinin olduğunu ve doğal hayat sürecinin bir parçası olarak bu cinsiyetinin getirdiklerini kullanma arayışında olduğu söyler. Bazıları için bu kıyateme eşdeğerdir derken bazıları ise kaplumbağayı çiftleşttirme çabasındadır. Elbette kaplumbağının yani büyük A'Tuin'in hareketleri mevsimleri oluştururdu. Ama bu konuda araştırmalar sürmeye devam etmekte. Aslında diskdünyadaki en büyük sorun ne kaplumbağanın nereye gittiği ne de kıyametin nasıl geleceğiydi. Bunları açıkçası kimse umursamazdı. En büyük sorun tanrıların böyle bir dünyayı neden yarattığıydı.



Aslında biraz tarihi yazıtları (ne demekse artık) incelediğimizde diskin yaratılışına dair teoriler üretebiliriz. Bunlardan ilki belki de en gerçekçisi yaramaz, küçük, haylaz tanrıcıkların ebeveynlerinden habersiz bir şekilde dünya yaratmaya kalkmasıydı. Bu sebeple de ortaya çıkan dünya kesinlikle tutarsızdı. Mesela kaplumbağa hapşırdığı zaman deprem olma ihtimali vardı ki bu birçoklarını korkuturdu. 
Bununla birlikte diskdünyanın bir güneşinin olmadığını belirtmek gerekir, bazı araştırmacılar büyünün azalıp artması ile ışığın bir ilişkisinin olduğunu öne sürerken bazı batıl inançlı kendini bilmezler -rahipleri kimse anlamayamıştır- elerktik adı verilen bir şeyin olduğunu ve tanrıların düğmeleri açıp kapayarak gece ile gündüzü yarattığını söylemiştir."


Ve karşınızda diskdünya var. Belki fantastik dünyalar arasında en abzürt olanı diskdünya. Hatta belki de en saçması. Ancak en eğlencelisi olduğu konusunda bahse girebilirim. Oynattığım settingler arasında en fazla keyif aldıklarımdan bir tanesidir. İlk önce bir parça diskdünyayı bilmek gerektiğine inanıyorum. En azından dm birkaç kitabı okumuş olmalıdır. Çünkü disk dünyanın komik yanı kendi içindeki dengesizlikte yatar. Karakterlere verilen görevin dünyayı sırtında taşıyan kaplumbağanın burnunu karıştırmak olduğunu düşünün çünkü kaplumbağa sürekli kapşuruyordur veya ayağına metor batmış olsun. Bütün bu mantıksızlık diskdünyanın kendi sistemi içinde son derece tutarlıdır. Benm tavsiyem bu dünyaya girmeden önce bildiğiniz herşeyi unutun. Zaten ileriki yazılarımda göreceksiniz ki bu dünya çok farklı.


Biraz da disk dünyanın atmosferinden bahsetmek istiyorum. Oyunların en temel amacı komik olmasıdır ancak bu komikliği aptallıkla karıştırmamak gerekir. Diskin vatandaşları kendi sıradan hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadır ve bu sebeple mantıklı davranmaya çalışırlar. Komik olan bölüm karakterlere ait değildir. Onlar kendi yaşamlarına devam etmeye çalışırlar. Diskin kendisi bütün abzürtlüğü sağlar. Zaten kitapları okuduğunuz ki ben kesinlikle tavsiye ederim çok daha net bir şekilde anlayabilirsiniz ne demek istediğimi. Aklınıza gelen tüm abzürtlüklerin gerçek olduğunu düşünün.


Oyunun sitemine gelince GURPS sistemini kullanır. Anak ben GURPSU öğrenmeyecek kadar tembel olduğum için kurallara çok bağlı kalmadan d6larla oynattım oyunu, d20 de olabilir. Çünkü oyunun amacı gülmek olduğu için kurallarda boğulmamak gerektiğine inanıyorum. Karşılaşabileceğiniz en mükemmel ölüm karakterini düşünün veya öfkeli bir gril olan kütüphaneciyi işte orası disk dünya.


Diskdünya yazılarımı meslekleri ve şehirleri anlattıktan sonra örnek bir oyun ile bitirmek istiyorum. Eklemek istediğim bir şey olursa zaten tamamlarım.  



Bildiğiniz herşeyi unutmadan bu dünyaya adım atmamanızı öneririm. Sonuçta ölüm, anlatılanlar gibi siyah cübbe giyip, elinde kocaman bir orak taşıyan bir iskelet değildir. Ölüm siyah cübbe giyip, elinde kocaman bir orak taşıyan ve elekro gitar çalan bir iskelettir.

Cthulhu tech, örnek oyunlar


Cthulhu tech yazılarımın sonuncusu olarak size anime ve korku temellı iki oyunumu anlatmak istiyorum. İkisi de oldukça başarılı ve eğlenceliydi.


Korku: 2080li yıllarda istanbulda geçiyor oyun. Maslakta askeriyenin olduğu bölge bir gece Migular tarafından saldırıya uğrar ve üs çok büyük bir zarara uğrar. Bu esnada mecha pilotu olan askerler yani oyuncular uyumaktadır. Yanaklarından fırlayarak uyanan oyuncular dışarıya çıkıp etraflarına bakarlar. Bu şekilde başlayan oyunda amacım ilk olarak oyunculara o ne yapacağını bilememe, kendi başına kalma ve endişe duygularını tattırmak ve onları kararlar almaya zorlamaktı. Çünkü hiç silahları yoktu yoğun bir bombardıman altındaydılar ve elbetteki mecha pilotu oldukları içinde bir an önce savaşa destek olmalıydılar. Bundan sonra benim youncularım en yakın askeri depoya gidip yolda gördükleri akerleri de toplayarak bir bölük oluşturdular ve gizlenerek, saklanarak ilerlediler. Roket atarlarla mecha Migou mechası öldürmelerine izin verdim ve bu onları oldukça tatmin etti. Bu sayede kendi taraflarındaki bir mechanında kurtulmasını sağladılar. Bu bölümde en önemli olan olay oyunculara kaybediyor olduklarını hissettirmekte yatıyor. Bir süre sonra onları uzaylılarla karşılaştırdım ve oldukça yorucu bir savaş oldu. İsteğe ağlı olarak grubun içine birkaç savaşçı alınabilir, fazlasıyla faydalı olur ama ben mecha pilotlarını daha uygun gördüm. Uzaylıları geçtikten sonra bir süre boyunca etraflarında olan olayları seyrettiler ve çaresizlikleri daha da arttı. Tam bu anda uzaylılar mechaların bulunduğu bölgeleri bombaladılar ve hepsi yok oldu. Destek gelmesine daha zaman vardı ve bu gidişle kaybedeceklerdi. Bu anda bir ses duydular, o ses onlara yardım etmek istiyordu. Konuşan bir engel veya bir telepat olabilir bu size kalmış. Ben telepatı kullanmıştım. Onları bir binaya yönlendirir ve asansörde olman zeminin altındaki bir kata. Elbette oraya girebilmek için belirli giriş kartları almaları gerekmektedir ve bazı şifreleri açmaları.  Aşağıya doğru indikce tagerlar ve cthulhu yaratıklarından oluşan bir grupla karşılaşırlar. Bir şeylerin arayışındadırlar. Onları da öldürüp ilerlerler. Bu esnada üzerlerinden Engel yazan bir not çıkar anlamazlar duymamışlardır. En alt kata indiklerinde Engelları bulurlar onlara binerler ve organik bağları betimleyen cümleler kurulur. Engellerle savaş kazanılır ve oyun burada biter. Devamında ise başka şehirlere de saldırı olabilir bir kurtarma veya araştırma görevine gönderilebilirler. Eski bir cthulhu yazıtının haberini alırlar ve Migolarla birlikte oraya doğru giderler.


Anime: Hazırladığım anime temalı oyun daha fantastikti aslında. Bir uçak veya mecha gemisindeydi grup ve içinden bir bölümü bir araştırma görevi için gönderilir. Gemiden mechalarla ayrılan grup iki mecha pilotu, bir ajan ve bir askerden oluşmaktadır. Görevleri ise bir mağarada önemli bir şeyin olduğu ve onun alınması gerektiğidir. Ancak mağara Migoular tarafından korunmaktadır ve onlara iki mecha daha eşlik etmektedir. Brief ve yolculuk bölümü sona erdikten sonra grup mağaranın bulunduğu yere gider ve saldırı planlarını yaparlar. Benim oyunumda grup ikiye ayrılmış ilki mechalarla savaşırken asker ve ajan gizlice mağaraya doğru gitmekteyi seçmişti. Yukarıda savaş devam ederken aşağıdaki grup sesler duymaya başla ve bir kadın onlara yol gösteriyordu. Bu temayı ben bütün oyunlarımda kullandım çünkü Cthulhu techte oldukça ilham verici bir büyü sistemi mevcut. Hem de ayrıca güzel bir mistizm katıyor oyuna. Neyse mechaların savaşı bittikten sonra hep beraber mağaraya girerler. Saklanan eşya çok eski bir cthulhu yazıtıdır ve keyfinize göre yeni bir teknoliji içermektedir. Eşyayı alıp geri geldikten sonra grup onunla konuşan kız ile tanışırlar. Daha sonraki görevleri ise kızdan alırlar. Belki onlara katılabilir bile bilemiyorum. Ben daha çok eşya bulma ve araştıran grubu koruma görevleri verdim. Çünkü çok fazla mecha savaşı olmasını istemedim. Mesela grubun tamamını sker ve ajanlardan da oluşturabilirsiniz belki bu daha iyi olur çünkü en başta mecha savaşı olduğu sırada grup ikiye bölünüyor ve ikisini birden idare etmek oldukça güçleşiyor. Tabi bir de mecha kullananları kıskanan oyuncular olunca daha güçleşebiliyor.

Anime konseptini biraz anlatmak istiyorum aslında. Ağladıkları zaman büyüyen gözler, kafalarında çıkan çarpı işaretleri, tüm abartı tepkiler vardır anime konseptinde. Her şey çok dramatik giderken bir anda oldukça komik olaylarda olabilir. Korku oyunu ciddi yaparken anime ise oyunu yavşaklaştırır. Anime oynatırken ciddi sahne yaratmak için gerçekten çok özel sahneler planlamanız gerekir. Ayrıca drama point biraz daha fazla verilebilir bu modda. Sonuçta animeler başlı başına süper ötesi olaylardan oluşur ve story teller olarak göreviniz onlardan yaratmak olmalıdır.



Cthulhu tech zar sistemi

Oyun mekaniğini baştan sona anlatmak istemiyorum aslında. Zaten kural kitabında detaylı olarak görebilirsiniz hepsini. Malum skilleri veya featleri anlatmaya kalksam ömrüm buna izin vermeyebilir. Bu sebeple sadece zar sistemini anlatacağım sizlere.

Temelde bir test yapacağımız zaman 4 tane aşama var. Bunlardan ilki skill puanını belirlemek. Genelde storyteller hangi skill puanının kullanacağını belirler.

2. aşamada zorluk seviyesini belirlemek. Bunun içinde değerlendirmemiz bu şekilde olacaktır.





3. aşama aslında en eğlenceli bölüm çünkü çok keyifli zar atışları var burada. Bu noktada skilinizin seviyesine göre atacağınız zar sayısı değişecektir. Diğerlim ki orta derece uzmanlığınız var ve 3 tane zar atacaksınız. Zarları attıktan sonra en yüksek zarı seçebilirsiniz. Bu ilk yöntem daha sonra eğer tekrarlayan zar attıysanız mesela iki tane dört gibi bunları da toplayabilirsiniz. üç veya daha fazla zar attığınız durumlar da ise peşpeşe gelen sayıları toplayabilirsiniz. Mesela "4,5,3,1" attığınızda "3,4,5" i toplayarak 9 elde edebilirsiniz. Bence zar sistemi oyun içinde oldukçe keyifli anlar yaşanmasını sağlayabiliyor.  Alttaki görselde kaç tane zar atılacağı gösterilmiştir. Skill puanları da şu şekilde belirleniyor karakter yaratırken 20 puan dağıtıyorsunuz. Hazır bu konuya girmişken bunu da söyleyeyim attribitues bölüne de 35 puan dağıtıyorsunuz.















Hatta bununla da yetinmeyip size karakter kağıdını göstermek istedim. Güzel bir karakter kağıdı var bence oldukça kullanışlı.



















Bunların ötesinde oyunda Drama Point isimli bir kavram var. Drama point şu demek karakter eğer kahramanca bir hareket yapıyorsa veya ölüm ile karşı karşıya kalıyorsa mevcut olan drama pointlerinden bir tanesini kullanabilir hale geliyor. Drama pointlerin etkisi harcanan her drama point için atılan fazladan bir zar anlamına geliyor. Yani kahramanımız kaçırılan bir kızı kurtarmak için ateş ettiği sırada eğer kaçıran kişi kızı siper olarak kullanıyorsa ve onu vurmak gerçekten zorsa birkaç drama point kullanarak onu vurmayı kolaylaştırabilir. Ayrıca drama pointler karakterlerin oyun için yaptığı davranışlara göre storytellerlar tarafından verilebilir.

Cthulhu tech mechalar



Gelelim Cthulhu tech evreninde benim en sevdiğim bölüme yani mechalara. Mecha hayranı bir insan olarak bu evren ile ilgilenmem de bu sebepten olmuştu. Bu noktada kuralların içine dalıp teker teker açıklamak yerine hızlı bir şekilde size mechaları gösterip ağzınızın suyunu akıtmak istiyorum. Her ırkın kendine ait mechaları bulunmaktadır. Mechalar en üstün savaş aracı olarak görüldüğü için savaş dengesi onların üzerinden dönmektedir.

İnsan mechları: Aslında insanların kullandığı mechalar savaştaki en önemli unsur. Savaşlar temelde onların üzerinden ilerlemektedir. Şimdi savaş uçakları gibi düşürsek eğer ordunun vaz geçilmezi konumundalar. Doğal olarak mecha pilotları da bu sebeple oldukça önemli  konumdalar.   

Engel'lar: Yeni Dünya Hükumeti normal mechalardan sonra teknolojiyi ilerleterek Engel'ları keşfetti. Yarı organik, yarı makine olan Engel'lar pilot ile bir bağ kurmaktadırlar. Evengelion Engel'ları anlamak için mükemmel bir animedir. Pilotu nasıl etkilediği veya neler yapabilecekleri orada çok iyi anlatılmıştır. Var olan en üstün teknolojiyi oluştururlar aynı zamanda en güçlü savaş aletidir. Sayıları çok fazla değildir zaten bu yüzden aşırı değerlilerdir. Ben Engel'ları hep bir noktadan sonra oyuncuya ödül olarak verdim. Hiçbir zaman oyunu Engel vererek başlatmadım. 


Nazzadi mechaları: Temelde insan mechalarına benzerler. Ancak onlardan daha hızlı ve çok daha çeviktirler. Nazzadi ırkına benzerler bu sebeple. Ayrıca ara görevler için veya gizli görevler için idealdirler.


Migou mechaları: Elbette çok sevimli uzaylı ırkımız Migou'ların da mechları var. Bir efsaneye göre mecha teknolojisini insanlardan çalmış olsalarda yaptıkları değişimlerle oldukça farklılaştırmışlardır. Genelde böceklere benzerler. Çok güçlü ve dayanıklı olmalarına rağmen üzerlerinde fazla zırh yoktur. Migou'ların mechları da Engel'lar gibi pilotlarıyla bir çeşit bağlantı içindedir ve bu sebeple herhangi bir kaçış mekanizması veya yaşam desteği yoktur.


Ayrıca Tagerlar ve Dagon'ların da detaylı bilgileri kural kitabında mevcuttur ancak toplu aile fotoğrafı olmadığı için onları paylaşmıyorum. İsteyen kural kitabında daha detaylı bilgilere ulaşabilirler.









26 Şubat 2013 Salı

Cthulhu tech Irklar ve meslekler




Irklar:

İnsan: Senin veya benden pek bir farkı yok Cthulhu tech evrenindeki insanların. Aynı umuda ve aynı zorluklarla baş edebilme yeteneğine sahip ve aynı karamsarlığa. Sadece Aeon savaşının onlar üzerinde oldukça keskin etkileri oldu. Sekiz milyarı aşan insan nüfusu 2.5 milyara kadar düştü. Savaşın muazzam etkileri ve savaş devam ettikçe nüfusun hızla azalması devam edecek gibi gözüküyor. Ve nüfus azaldıkça da insanların savaşı kazanma ihtimalleri artacak gibi duruyor. Bunun son savaş olduğundan bahsetmiştim daha önce. Ya hikaye devam edecek ya da bitecekti.
Oyun mekaniği içinde skill puanlarına +2 alıyorlar ve seçtiği mesleklere +1 deneyimle başlıyorlar.

Nazzadi: İnsan ve uzaylı dnalarının karışımıyla oluşturulmuş yapma bir ırktır kendileri. Başka yatarımla amaçları insanlık ile savaşmak iken daha sonraki yıllarda isyan edip yeni dünya hükümetine katılmışlardır. Siyah renkli bir tenleri ve alev kırmızısı gözleri vardır. Dünya çapında 1.8 milyar Nazzadinin yaşadığını söylemek sanırım dünyadaki konumlarını açıklamaya yeter. Henüz bir hükümet başkanları olmamasına rağmen çok sayıda milletvekili veya parlamentere sahiptirler.
Gece görüşüne sahiptirler. Ayrıca savaşmak için yaratılan bir ırk oldukları için tüm savaş yeteneklerine aşinadırlar.

Ayrıca insan ve Nazzadilerin birleşmelerinden doğan ve farklı isimle adlandırılan türler de vardır. Ancak bunlar sonraki kitaplarda yer aldığı için burada açıklamak istemiyorum.



Meslekler:

Arcanotechnian:
Yarı sihirbaz yarı bilim adamı olan meslek Ashcroft vakfı tarafından oluşturulmuştur. İki şekilde karşımıza çıkabilirler. Bunlardan ilki tamamen teknoloji odaklı olup makineleri tamir etmek, geliştirmek, yeni icatlar bulmak üzerine olurken diğerinde arcane teknolojiyi anlayabilen bir bölümdür. Genellikle laboratuarda araştırma yaparken bulunurlar. Yeni teknolojiler geliştirmek veya mechaları bir adım öteye getirmekten sorumludurlar. 

Engel pilotu:
Engeller en son teknolojinin ürünleridir ve pilotları da özel eğitimli, üstün başarılı insanlardır. Evangelion’u izlemiş olanlar onları daha iyi anlayabilirler. Engel pilotları Engel’leri ile bir bağ kurarlar ve bu bağ bir süre sonra onların zihinlerine zarar vermeye başlar. İki farklı hayatları vardır onların ve bu kişilik bölünmesine kadar giden psikolojik sorunlara yol açar. Engeller yarı organik bir makine olduğu için onun kullanmak Engel ile telepatik bir bağ kurmak anlamına gelir ve bu oldukça yorucudur. Bu süreçte beyinlerine yerleştirilen bir parça sayesinde olur. 

Ajan:Uzaylılara dair en gizli bilgilere ulaşıp onları toplayan ve Yeni Dünya Hükümetine veren meslektir. Belki de savaşın en önemli bölümünü onlar yürütür çünkü Aeon veya sonsuzluk savaşındaki en önemli şey bilgidir. Genelde bilgi derleme ve araştırma görevleri yaparlar. İzleme veya bilgi toplama da sıklıkla çıktıkları görevlerdendir. Bana göre birkaç asker ile birlikte bir bilgi toplama görevi veya casusluk görevi oldukça keyifli olabilir. 

Mecha pilotu: Yeni Dünya Hükumetinin en önemli savaş gücü onlar oluşturur. Hem sayıları Engel pilotlarından fazladır hem de Mechalar oldukça güçlüdür. Genelde tek bir tip mecha üzerinde uzmanlaşmış olurlar. Yıllarca onun eğitimini alırlar ve özel insanlardır. Günümüzün savaş uçağı pilotlarına benzerler. Hepsinin bir takma ismi vardır. Mechalarının üzerinde onları tanıtan semboller bulunur. Mecha pilotluğu zordur elbette ancak asla Engel pilotluğu kadar zor değildir.











Asker: devasa mechaların yanında durup savaşın seyrini değiştirebilirler. Bir çoğu otomatik silahlar ve kalın zırhlarla donatılmışlardır. Savaşmaktan korkmazlar. Genelde korkularının olduğu da söylenemez. Mecha oyunların dışında kalan oyunlarda.  oldukça faydalı olurlar. Her role yapma oyununda olduğu gibi savaşırlar 

Araştırma görevlisi: Cthulhu yazıtlarını inceleyen, doğa üstü olaylarla ilgilenen, araştırmaları yapan meslektir. Elbette bu araştırmaları yapmanın bir bedeli vardır. O bedel de insan aklının alamayacağı bilgiler karşısında deliliğin sınırlarında dolaşan araştırmacılarda gözükür. Tüm ilerlemeler onların sayesinde olur.


Tager: doğa üstü bir simbiot denilebilir Tagerlar için. Çok gizli bir ayinle bedenlerini simbiot ile birleştirenler inanılmaz bir karizmaya sahip olmakla birlikte özel yeteneklere de ulaşırlar. Kitapları okurken hayranlıkla seyrettiğim bir meslektir aslında. Özel yetenekler, karizmatik bir görünüş, kişilik yapıları ile çok iyidirler. Hatta Engel pilotluğu ile birlikte olmak istediğim ikinci meslektir.